Çinli tarihçilerin Mete’nin gençlik hayatı hakkında toplayabildikleri en önemli bilgi, bir komplo olayının hikayesinden oluşmaktadır. Hun Hükümdarı Teoman oğlu Mete’ye karşı düzenlediği komplo Çin yıllıklarında şöyle anlatılmaktadır:
Teomanın’ın adı Mete (Batur veya Bagatır) olan büyük bir oğlu vardı. Daha sonra o, kendisine bir oğlan doğuran özellikle sevgili bir hanım aldı. Artık o, Mete’yi ortadan kaldırmak ve yerine küçük oğlunu koymak istiyordu. Bu yüzden o, Mete’yi Yüe-çilere rehin olarak gönderdi. Mete, Yüe-çilerin yanında rehin bulunduğu sırada, Teoman ansızın onlara saldırdı. Bu sebepten Yüe-çiler Mete’yi öldürmek istediler; halbuki o iyi bir at aldı ve memleketine kaçtı. Teoman, oğlunun kabiliyetini taktir etti ve idaresine on bin atlı (bir tümen=on bin askerden oluşan büyük bir birlik) verdi.
Çin yıllığının verdiği bilgiyi bir daha gözden geçirir ve yorumlarsak, ortaya şöyle bir gerçek çıkmaktadır:
- Mete, Hun Hükümdarı Teoman’ın ilk eşinden, yani “ulu hatun”dan doğmuş büyük oğlu ve veliahtıdır.
- Teoman, ikinci bir eş almış ve ondan da bir oğlu olmuştur. Fakat Teoman, birdenbire Mete’den veliahtlık hakkını almak ve yerine ikinci eşinden olan oğlunu koymak istemiştir. Bunu da açıkça değil, bir komplo ile dolaylı olarak yapma yoluna gitmiştir. O halde Teoman’ın böyle birdenbire fikir değiştirmesinin ve bunu da dolaylı olarak yapmasının sebebi ne idi? Bunun tek bir sebebi vardır. O da ikinci eşinin Teoman üzerindeki etkisidir.
- Öyle anlaşıyor ki, Teoman’ın ikinci eşi büyük gayeleri olan son derece muhteris bir kadındı. O, kendi amacı doğrultusunda eşi Teoman’ın fikrini ve davranışını değiştirmiştir. Amacı ise, kendi oğlunu veliaht yapabilmekti. Fakat buna töre engel teşkil etmekteydi. Çünkü, eski Türk devletlerinde taht veraset hukuku ancak hükümdarın ilk eşinden doğan çocuklara tahta çıkma hakkı tanıyordu. Eğer, hükümdarın ilk eşinden doğan oğulları çok küçük yaşta, hasta veya malûl iseler, tahta hükümdarın diğer kardeşlerinden biri çıkmaktaydı. Bu duruma göre, tahtta bulunan hükümdarın birinci eşinden oğlunun ve hatta kardeşlerinin bulunmaması halinde ikinci eşinden doğan çocuğun tahta çıkma şansı olabilirdi.

Durum böyle olmadığı halde, Teoman ikinci eşinin etkisiyle küçük oğlunu veliaht yapabilmek için Mete’yi feda etmek istemiştir. Fakat o, bunu açıkça yapamamıştır. Törenin, beylerin ve halkın baskısını kendi üzerinde hissetmiş olmalı ki, niyetini gizlemek zorunda kalmıştır. Zira, Teoman çok iyi biliyordu ki, oğlunun rehin bulunduğu kavme saldırmak, rehinenin ortadan kaldırılması demekti. Görüldüğü gibi, Teoman’ın kurduğu komplo amacına ulaşamamıştır; Mete tam zamanında kaçarak ölümden kurtulmuştur. Öyle anlaşılıyor ki, Mete, babasının niyetini ve amacını daha önce sezmiş ve onun tercihine karşı gerekli tedbir almayı ihmal etmemiştir.
Hatta bu hususta Mete’nin bazı Hun beylerinden yararlanmış olması da kuvvetle muhtemeldir. Gafil avlanmamasına bakılırsa, devletin merkezinde Mete’nin hesabına çalışan bazı beyler bulunmaktadır. Mete, büyük bir ihtimalle babasının Yüe-çilere saldırı haberini bu beylerden daha önce almış olmalıdır.”
Mete’nin Yüe-çilerin elinden kaçıp kurtulmasından sonra, hem Teoman hem de Mete, ortada bir komplo yokmuş gibi davranmışlardır. Hatta Teoman, kurduğu komployu tamamen gizleyebilmek ve dikkatleri dağıtabilmek için oğlunun başarısına sevinmiş gözüküp, emrine bir tümen vererek onu ödüllendirmiştir. Teoman’ın böyle birdenbire tavır değişikliğinin altında yine törenin, beylerin ve halkın baskısı bulunmaktadır. Zira, eski Türk devletlerinde ve toplumunda hâkim ve geçerli olan tek güç, töre hükümleriydi. Türk devlet başkanlarının icraat ve faaliyetleri de tamamen töre hükümlerine dayanmaktaydı.
Artık Mete, herkesin gözünde gerçek bir kahramandır. O, gösterdiği olağanüstü başarıyla sadece hayatını değil, devletin ve milletin itibarını da kurtarmıştır. Öte yandan, oğlunun bu başarısına karşı Teoman da ilgisiz kalamamıştır. Eğer Teoman, oğluna karşı eski tavrını sürdürseydi, beylerin ve halkın karşısında büyük prestij kaybederdi. Görüldüğü gibi, Teoman bunu göze alamamıştır.
Teoman’ın kurduğu komplo başarıya ulaşmadığına göre Mete hâlâ Hun tahtının veliahtıdır. Hunlarda veliahtlar, hükümdarlık mevkiinden sonra gelen “sol bilge tiginliği”ne (tso hsien wang) tayin edilir ve idaresine de devletin doğu bölgesi verilirdi. Kaynakta belirtilmese de Mete’nin “sol bilge tiginliği”ne tayin edildiği muhakkaktır. Ancak Mete’nin bu göreve fiilen emrine bir tümen verildikten sonra başladığını kabul etmek daha doğru olur.
Hun Hükümdarı Teoman'ın Oğlu Mete'ye Kurduğu Komplo
Reviewed by FitKadın
on
Kasım 05, 2017
Rating:
Reviewed by FitKadın
on
Kasım 05, 2017
Rating:

Hiç yorum yok: